3 Aralık 2014 Çarşamba

Şef'i ararken


Aslında niyetim 2011 yapımı Şeflerin Savaşı filmini izlemekti. Hani şu Jean Reno'nun oynadığı. Gel gör ki, sanal alem karşıma 2014 yapımı Şef'i daha önce çıkarınca, izlenecek filmler listesinde, kendiliğinden küçük bi değişiklik oldu.

Seyrederken zaman hızla aktı geçti... evet, bazı sahneler filmin sonunda karnımı acıktırdı... Latin müziğinden hoşlanan ben için müzikler içimi kıpır kıpır etti -ki bu film için biraz abartılıydı bence- ama yine de samimi olaya çalışırken, hikayeyi çorbaya çevirmiş bi film gibi geldi bana. Hem de içine her sebzeden biraz, her baharattan bir tutam eklenen bi sebze çorbası gibi.

Konu özetle şudur: Filmin esas oğlanı, bi restoranın baş açısıdır. Aslında pişirdiği yemekler çok lezzetlidir ama lokantanın menüsüne bağımlı çalışmaya zorlandıkça, yaratıcılığını kaybetmeye başlar. Önemli bir blog yazarı eleştirmenin yazdığı kötü yazı, bardağı taşıran son damla olur. Carl bu mutfağı bırakır ve eski eşinin yıllardır yapmasını söylediği kamyon yemeği işine girer. Artık kendi işinin patronu ve kamyonunun baş aşçıdır. En büyük yardımcıları da okulu tatile girdiği için onunla şehir şehir dolaşabilen oğlu ile ayrıldığı restorandaki yardımcılarından biri olur. Hikaye, mutlu biten Türk filmleriyle aynı tatta sonlanıyor. Kamyon satışları patlıyor, Carl tüm ülkede meşhur oluyor, oğluyla ilişkileri çok çok iyileşiyor ve hatta onu eleştiren blog yazarı ortaklık bile teklif ediyor.

Konu ilginizi çektiyse, buyrunuz buradan da fragmanını izleyebilirsiniz.

Kafayı boşaltmak istediğiniz bir Cuma akşamı ya da yağmurlu bi hafta sonu gideri vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder